NESAİ SÜNEN-İ KÜBRA

Bablar    Konular    Numaralar

KİTABU’T-TEFSİR

<< 2942 >>

قوله { لئن رجعنا إلى المدينة ليخرجن الأعز منها الأذل }

427- ''... Eğer Bu Savaştan Medine'ye Dönersek, Şerefli Kimseler Alçakları And Olsun ki, Oradan Çıkaracaktır. .. '' (Münafikun 8)

 

أخبرنا أبو داود قال حدثنا الحسن يعني بن محمد بن أعين قال نا زهير قال حدثنا أبو إسحاق أنه سمع زيد بن أرقم يقول خرجنا مع رسول الله صلى الله عليه وسلم في سفر أصاب الناس فيه شدة فقال عبد الله بن أبي وأنا أسمعه لأصحابه لا تنفقوا على من عند رسول الله حتى ينفضوا من حوله وقال لئن رجعنا إلى المدينة ليخرجن الأعز منها الأذل قال فأتيت النبي صلى الله عليه وسلم فأخبرته ذلك فأرسل إلى عبد الله بن أبي فسأله فاجتهد يمينه قالوا كذب زيد رسول الله صلى الله عليه وسلم فوقع في نفسي مما قالوا شدة حتى أنزل الله عز وجل تصديقي في إذا جاءك المنافقون قال ودعاهم النبي صلى الله عليه وسلم ليستغفر لهم فلووا رؤوسهم

 

[-: 11534 :-] Zeyd b. Erkam anlatıyor: Allah'ın Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile beraber çıktığımız bir seferde halk sıkıntıya maruz kalınca, arkadaşlarına: " ... Allah'ın Peygamberinin yanında bulunanlara bir şey vermeyin de dağılıp gitsinler ... " (MünafikOn sOr: 7) -ve- " ... Eğer bu savaştan Medine'ye dönersek, şerefli kimseler alçakları and olsun ki, oradan çıkaracaktır ... " (MünafikOn sOr: 8) dediğini duydum. Gidip bunu bildirdiğimde Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Abdullah b. Ubeyy'i çağırıp sordu. Abdullah yemin ederek böyle bir şey demediğini söyleyince: "Zeyd, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e yalan söyledi" dediler. Halkın bu sözü çok ağırıma gitti. Bunun üzerine Yüce Allah beni tasdik eden: "Ikiyüzlüler sana gelince: ''Senin şüphesiz Allah'ın Peygamberi olduğuna şehadet ederiz'' derler .... " (MünafikOn1) ayetini indirdi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) onlar için bağışlanmalarını dilemek maksadıyla kendilerini çağırınca başlarını öne eğdiler.

 

Tuhfe: 3678

 

 

أخبرنا محمد بن منصور عن سفيان عن عمرو قال سمعت جابرا يقول كنا مع رسول الله صلى الله عليه وسلم في غزاة فكسع رجل من المهاجرين رجلا من الأنصار فقال المهاجري يا للمهاجرين وقال الأنصار يا للأنصار فسمعها رسول الله صلى الله عليه وسلم فقال ما بال دعوى الجاهلية فقالوا يا رسول الله كسع رجل من المهاجرين رجلا من الأنصار فقال رسول الله صلى الله عليه وسلم دعوها فإنها منتنة فبلغ ذلك عبد الله بن أبي بن سلول فقال أفعلوها لئن رجعنا إلى المدينة ليخرجن الأعز منها الأذل فقال عمر دعني أضرب عنق هذا قال رسول الله صلى الله عليه وسلم لا يتحدثن الناس أن محمدا صلى الله عليه وسلم يقتل أصحابه

 

[-: 11535 :-] Cabir anlatıyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile beraber bir gazvede idik. Muhacirlerden bir adam Ensar'dan bir adamın sırtına vurdu. Ensarlı: "Ey Ensar yetişin!" diye seslenip onları yardıma çağırdı. Muhacir de: "Ey Muhacirler! Yetişin!" diye seslenip onları yardıma çağırdı. Bunu duyan Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Cahiliye dönemindeki gibi bu kavgaya çağırmalar da nedir?" diye çıkıştı. Oradakiler: "Ey Allah'ın Resulü! Muhacirlerden bir adam, Ensar'dan bir adamın sırtına vurdu" dediklerinde Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Böylesi kokuşmuş adetlerden uzak durun!" buyurdu. Bu olanları onlarla birlikte gazvede olan Abdullah b. Ubey b. selOI duydu ve: "Sonunda bunu da yaptılar! ''Valiahi Medine'ye döndüğümüzde şerefli kimseler alçakları oradan çıkaracaktır ... ''" dedi. Hz. Ömer kalkıp: "Ey Allah'ın Resulü! Bırak da gidip şu münafığın boynunu vurayım" dedi. Ancak Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "İnsanların, Muhammed ashabını öldürüyor demesini istemiyorum" dedi.

 

Tuhfe: 2525

8812'de tahrici geçmişti.